Doğal Yollarla Kandaki Trombosit Seviyesi Nasıl Yükseltilir

Trombosit, kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücre kesitleridir ve tehlikeli kanama problemlerine karşı koruyucudur. Kemoterapi, hamilelik, gıda alerjileri ve dengue ateşi (dang veya deng humması) kandaki tranbosit sayısının düşmesine (trombositopeni) sebep  olabilir. Trombositopeniden müzdaripseniz, uzman doktorlarla çalışmak oldukça önemlidir. Uzmanların rehberliğinde kandaki trombosit oranını yükseltebileceğiniz birçok doğal yöntem vardır.

Sağlıklı Yaşamak

1Sağlıklı, taze ve kapsamlı beslenin. Kandaki trombosit oranını yükseltmeye yönelik beslenme şekillerinin özellikleri kaynaktan kaynağa farklılık göstermektedir. Bazılarına göre trambosit oranı kişinin genetik özelliğiyle ilgilidir, ancak sağlıklı beslenmek bu konudaki anahtar kavramdır.

  • Büyük ihtimalle daha önce duymuşsunuzdur; daha fazla meyve ve sebze; daha fazla protein ve tam tahıl; daha az rafine nişasta ve şeker; daha az doymuş ve trans yağ; daha az işlenmiş yiyecek.
  • Az besleyici bir paket kurabiye yerine bol vitaminli taze sebze yiyerek, yediklerinizden en üst seviyede yararlanabilirsiniz. Vücudunuzun, yediğiniz besinlerden olabildiğince vitamin ve besin almasına müsade edin.
  • Kivi yiyin. Trombosit oranını hızlı bir şekilde yükseltir.

2Ana besinleri tüketin. Düşük trombosit oranı için hangi ana besinlerin tüketileceği farklılık göstermektedir. Doktorunuzla nasıl bir yol izleyeceğinizi belirleyin. Bazı besinler özellikle vitamin yönünden zengindir ve herkese fayda sağlar. Bu vitaminler şunlardır:

  • K Vitamini; kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur ve iltihabı önler. (iltihap, trombosit oranının azalmasına sebep olabilir). K vitamini; lahana, ıspanak, brokoli ve yenilebilir yosun gibi yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Bu sebzeleri az pişmiş şekilde tüketin. Yumurta ve ciğer K vitamini kaynağıdır.
  • Folik (B9 Vitamini), hücre bölünme sürecinde oldukça önemlidir (trombositlerin hücre olduğunu unutmayın). Trombosit oranı az olan hücreler birbirlerini etkilerler. Kuşkonmaz, portakal, ıspanak ve besin yönünden güçlendirilmiş (tam buğday, az şeker) tahıl gevrekleri beslenmenizin her halükarda bir parçası olmalıdır. Vitamin takviyeleri de alınabilir, bunun için doktorunuza başvurun.
  • Omega-3 yağ asidi tüketimlerinize dikkat edin. Balık, keten yağı ve besin yönünden zenginleştirilmiş yumurtada bulunan iltihap karşıtı besinlerle birlikte bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Kalp ve damar hastalığı bulunan kişiler, omega-3’den fayda sağlayabilir. Omega 3 yağ asitlerinin trombosit artmasını engelleyen bir etkisi vardır. Bu sebepten dolayı trombosit oranını yükseltme sürecinde kullanılamazlar.

3Zararlı yiyecekleri azaltın. Rafine edilmiş tahıl (örneğin beyaz ekmek) ve şeker (pasta, kurabiye vb.) gibi besin değeri az, yüksek kalorili yiyecekler vücuda hiç bir yarar sağlamaz ve vücuttaki iltihabı tetiklerler.

  • Fazla alkol tüketimi kemik iliğine zarar verebilir ve trombosit üretimini düşürebilir. Trombosit oranınızı yükseltmek istiyorsanız, alkol kullanımını sınırlamak hatta tamamen bırakmak akıllıca olacaktır.
  • Gluten duyarlılığı ve çelyak hastalığı (genelde gluten alerjisi olarak bilinir), trombosit oranını negatif etkileyen bir otoimmün hastalığıdır. Bu hastalıklar için test yaptırın, gluten duyarlılığınız varsa, beslenmenizden glüteni çıkarın.

4Düzenli ve dikkatli bir şekilde spor yapın. Yürüme, yüzme ve güçlendirme egzersizleri gibi kalp ve damar hastalıklarına yönelik sporlar, vücuttaki kan akışını iyileştirir ve bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Trombosit oranınız düşükse, bu egzersizler size faydalı olacaktır.

  • Akıllıca davranıp, önemleler almanız gerekmektedir. Trombositopeniniz varsa, daha çabuk yorulursunuz.Yorulma ve aşırı efor sarfetme, sakatlanma riskinizi arttırır.
  • Dış değil iç kanama riski olan aktivitelerden (burkma) kaçının. Trombosit değeriniz düşük olduğu için, kanınızın daha yavaş pıhtılaşacağını unutmayın.
  • Basketbol ve kayak gibi aktiviteleri ya aşırı önlem alarak yapın, ya da hiç yapmayın. Kendinizi çizikler, kesikler ve burkularmalardan koruyun. Ayağınıza uyan rahat ayakkabılar ve bol kıyafetler giymeye özen gösterin.
  • Kanama riskine karşı, doktorunuzla riski azaltacak reçetesiz satılan aspirin ve ağrı kesiciler gibi ilaçlar kullanma hakkında görüşün.

Kaynak

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir