İngilizce Yazma Becerisi Nasıl Geliştirilir

Yeni harika roman yazarı olmak istiyor olabilirsiniz ya da sadece düşüncelerinizi ve duygularınızı daha açık bir şekilde daha iyi ifade edebiliyor olmak isteyebilirsiniz. İster yaratıcı bir yazar olarak yazma yeteneğinizi geliştirmek istiyor olun, ister sadece okul için yeteneğinizi mükemmelleştirmek istiyor olun; nasıl güzel bir yazar olunacağını öğrenmek için bir takım şeyler yapabilirsiniz. Mükemmel bir yazar olmak – hatta iyi bir yazar – deneme ve bilgi gerektirir. Ancak yeterli sıkı çalışma ile devam ederseniz başarabilirsiniz ve günün birinde birileri sizi zamanın yazarı olarak kabul edebilir!

Yazma Yardımcıları

  • Örnek Yazma Egzersizleri
  • Bir İsim Hakkında Serbest Yazı Örnekleri
  • Yaygın Dil Bilgisi Hatalarını Gösteren Çalışma

Temeli Sağlamlaştırma

1Edilgen çatı yerine etken çatıyı kullanın. Kötü bir yazının en yaygın belirtilerinden biri edilgen çatının çok fazla kullanılmasıdır. İngilizcede en temel cümle yapısı ‘Özne – Yüklem – Nesne’dir. “The zombie bit the man” (Zombi adamı ısırdı.) bu cümle yapısının bir örneğidir. Nesne başa koyulduğunda edilgen çatı karışıklığa neden olabilir : “The man was biten by the zombie.” (Adam zombi tarafından ısırıldı.) Bu yapı genellikle daha çok kelime ve “to be” fiilinin daha çok kullanımını gerektirir. Bu da  yazınızın enerjisini emebilir.  Mümkün olduğu kadar bu yapıdan uzak durmayı öğrenin.

  • Edilgen çatıyı kullanmak her zaman kötü değildir. Kimi zaman cümleyi etken çatıda kullanmanın bir yolu olmaz ya da kimi zaman edilgen çatının sağlayacağı daha açık bir dokunuş isteyebilirsiniz. Ancak böyle istisnalar yapmadan önce kuralları takip etmeyi öğrenin.
  • En önemli istisna; alışılmış bir şekilde araştırmacılardan ziyade araştırmanın sonuçlarına vurgu yapmak için edilgen çatının kullanıldığı bilimsel yazılardır (ancak bu da değişiyor, bu yüzden yazmaya başlamadan önce kuralları kontrol edin). Örneğin; “puppies fed spicy dog food were found to have more upset stomachs” (baharatlı köpek maması ile beslenen yavruların midelerinin daha rahatsız olduğu görüldü) cümlesinde vurgu bunun farkına varan kişi yerine varılan sonuca yapılmıştır.

2Güçlü kelimeler kullanın. İster bir romanda ister bilimsel bir makalede olsun, iyi bir yazı; kesin, her zaman hatırlanan ve beklenmedik şeyler ile ilginçleştirilmiş olmalı. Doğru fiili ya da sıfatı bulmak, sönük bir cümleyi insanların her zaman hatırlayacağı ve yıllarca tekrar edeceği bir cümleye çevirebilir. Mümkün olduğunca özel olan kelimeler bulmaya çalışın. Cümle içinde bir uyum oluşturmaya çalışmadığınız sürece aynı kelimeyi tekrar tekrar kullanmamayı deneyin.

  • Bu adıma bir istisna; diyaloğu belirtmek için kullanılan kelimelerdir. Kötü bir yazı “he commented” ve “she opined” ile dolu olur. İyi yerleştirilmiş bir “sputtered” kelimesi (heyecanla söylemek) harikalar yaratabilir, ancak çoğu zaman sadece bir “said” (söylemek) işe yarayacaktır. Tekrar tekrar “said” kelimesini kullanmak garip gelebilir, ancak bu kelimeyi gereksiz bir şekilde değiştirmek okurlarınız için yazının geri ve ileri akışının içine girmeyi zorlaştırır. “He said/she said” yapısı bir süre sonra okurlarınızın karakterlere odaklanmış bir şekilde kalmalarını sağlayarak neredeyse görünmez bir hale gelirler.
  • Güçlü; anlaşılması güç ya da daha karmaşık anlamına gelmemektedir. Basit bir şekilde “use” kelimesini kullanabileceğiniz yerlerde “utilize” kelimesini kullanmayın. “He sprinted” şeklinde yazmak zorunlu olarak “he ran” yapısından daha iyi değildir. Gerçekten “ameliorate (düzeltmek,iyileştirmek)” kelimesini kullanmak için iyi bir fırsatınız varsa – “ease (kolaylaştırmak)” kelimesi kullandığınız yere daha uygun olmadığı sürece – kullanın.
  • Eş anlamlı sözcükler kullanışlı olabilir, ancak bu kelimeleri dikkatli bir şekilde kullanın. Friends dizisindeki Joey karakterinin bir sözlüğe başvurmadan eş anlamlı sözcükleri kullanırken düştüğü kötü durumları düşünün : “They’re warm, nice people with big hearths (Onlar kocaman yürekleri ile sıcak ve iyi insanlar)” cümlesi “They’re humid, prepossessing homo sapiens with full-sized aortic pumps  (Onlar tam boy aort pompaları ile nemli, çekici insanlar) ” haline gelmektedir. Eğer kelime hazinenizi ilginçleştirmek için eş anlamlı sözcükleri kullanacaksanız tam anlamlarından emin olmak için yeni kelimelerinizin tam anlamını önce sözlükten araştırın.

3Önemsiz kısımları yazınızdan çıkarın. İyi bir yazı sade, açık ve dolaysızdır. 20 kelime ile söylenebilecek bir şeyi 50 kelime ile söylemenizin ya da yerine kullanabileceğiniz kısa heceli bir sözcük varken çok fazla heceli bir kelime kullanmanızın hiçbir anlamı yoktur. İyi bir yazı demek sayfayı tamamen doldurmak demek değil, doğru kelimeleri kullanmaktır. İlk başta yalnızca bir cümlenin içini birçok düşünce ve detay ile doldurmak iyi bir şeymiş gibi gelebilir, ancak büyük ihtimalle bunlar sadece cümlenizi okunması zor bir hale getirecektir. Bu yüzden eğer cümlenizde fayda sağlamayan bir deyim varsa onları direkt cümlenizden çıkarın.

  • Zarflar sıradan bir yazının koltuk değnekleridir ve genellikle cümle içinde sadece yer kaplarlar. Güzel yerleştirilmiş bir zarf cümle içinde hoş olabilir ancak çoğu zaman kullandığımız zarflar zaten fiil ve sıfat tarafından ima edilirler – ya da daha akılda kalıcı bir kelime seçerseniz kullanılabilir. “scream (çığlık atmak)” kelimesi zaten korku belirttiği için “screamed fearfully (korku ile çığlık attı)” yazmayın. Yazınızı sonu “-ly” ile biten kelimeler ile doldurduğunuzu fark ederseniz bu demektir ki derin bir nefes almanızın ve yazınıza daha çok odaklanmanız gerekiyor.
  • Kimi zaman yazınızdan önemsiz şeyleri atmak en iyi şekilde düzenleme bölümünde yapılır. Her cümlede en özlü deyimleri bulma konusunda takıntılı olmanıza gerek yok; aklınızdaki şeyleri kağıda dökün ve sonra gereksiz olanları çıkarmak için düzenleme yapın.
  • Yazınız sadece bir boşluk içinde bulunmaz – okuyucunun hayal gücü ile bağlantılıdır. Birkaç tane iyi olanlar okuyucunun aklını geri kalan detaylar ile doldurabilirse her detayı belirtmenize gerek yok. Güzel yerleştirilmiş noktaları kağıda dökün ve okuyucunun bunları birbirine bağlamasına izin verin.

4Anlatmayın, gösterin. Gösterilebilecek olan şeyleri okuyucularınıza anlatmayın. Okuyucularınızın bir karakterin alt yapısını açıklayan ya da bir noktanın önemini anlatan uzun açıklamaları sadece oturarak okumalarının yerine onların kelimelerden, duygulardan ve karakterlerinizin yaptıklarından yola çıkarak aynı şeyleri kendi başlarına bulmalarına izin verin. Özellikle kurguda bu klasik yazı tavsiyesini uygulamaya koymak bir yazarın öğrenebileceği en güçlü derslerden bir tanesidir.

  • Örneğin; “Sydney mektubu okuduktan sonra sinirlendi.” cümlesi okura Sydney’in sinirli olduğunu söylüyor ancak bunu kendi başımıza fark edebileceğimiz bir şey göstermiyor. Bu tembelce ve inandırıcı değil. “Sydney mektubu buruşturdu ve odadan fırtına gibi çıkıp gitmeden önce mektubu şömineye attı.” cümlesi sinirlendiğini doğrudan açık bir şekilde söylemeye gerek kalmadan bunu okura gösteriyor. Böylesi çok daha etkileyicidir. Okurlar söylenen şeye değil gördükleri şeye inanırlar.

5Klişelerden uzak durun. Klişeler; bir zamanlar sahip oldukları etkiyi kaybedecek kadar çok sık kullanılan deyim, fikir ya da durumlardır. Ayrıca bu klişeler genellikle okur üzerinde uzun süreli bir etki bırakamayacak kadar geneldir. Kurgu ya da kurgusal olmayan bir yazı yazsanız bile çalışmanızdan klişeleri atmanız onu daha güzel yapacaktır.

  • “Karanlık ve fırtınalı bir geceydi” klasik bir klişeleşmiş deyim örneğidir – hatta artık klişeleşmiş bir tasavvur. Hava durumu ile ilgili açıklık getiren şu iki satırı karşılaştırın:

“Nisan ayında, aydınlık soğuk bir gündü ve saatler 13.00’a geliyordu” – George Orwell        tarafından 1984 yılında yazılmıştır. Ne karanlık, ne fırtınalı ne de geceydi. Ancak en başında   1984 yılında bir şeylerin tam olarak doğru olmadığını söyleyebilirsiniz.

“Limanın üzerindeki gökyüzü; bozuk bir kanala ayarlanmış televizyon rengindeydi”  – Neuromancer, William Gibson tarafından okurlarına “sanal ortam” kelimesini sunduğu aynı kitapta yazılmıştır. Bu cümle size sadece havanın durumunu sunmuyor, yazar bunu öyle bir şekilde yapıyor ki hemen yazarın distopik dünyasına giriyorsunuz.

“En güzel zamanlardı, en kötü zamanlardı, bilgelik çağıydı,  aptallık çağıydı, inanç çağıydı, kuşkuculuk çağıydı, aydınlık dönemdi, karanlık dönemdi, umut baharı, çaresizlik kışı, bizden önceki her şeye sahiptik, bizden sonraki hiçbir şeye sahip değildik, hepimiz Cennete gidiyorduk, hepimiz doğrudan diğer yola gidiyorduk – kısaca o dönem tıpkı şimdiki gibiydi, en rahatsız edici yetkililerinden bazıları sadece karşılaştırmanın en üstün derecesinde bunun iyilik için ya da kötülük için alındığında ısrar etmiştir.” – A Tale of Two Cities, Charles Dickens tarafından yazılmıştır. Hava durumui duygu, lanet ve umutsuzluk – Dickens yazısını; okurunu her şeye hazır durumda bırakan bir başlangıç satırı ile kaplamıştır.

  • Ayrıca klişelerden kendiniz hakkında bahsederken de uzak durun. “insancıl bir kişi” olduğunuzu söylemek sizinle ilgili hiçbir şey belirtmez. Üşengeç dilinize güvenmeden; çeşitli insanlarla iyi bir şekilde iletişim kurabildiğinizi çünkü iki dil bilen bir ailede büyüdüğünüzü ve küçükken altı farklı ülkede yaşadığınızı söylemek okurlarınızın “diğer insanlar ile iletişim kurmayı seven biri” olduğunuzu bilmesini sağlarsınız.

6Genelleme yapmaktan kaçının. Özensiz bir yazının damgalarından biri de geniş genellemelerdir. Örneğin; akademik bir makalede şunun gibi bir şey geçebilir : “Modern çağda bizler yüz yıl önce yaşamış insanlardan daha ilerici insanlarız.” Bu ifade dayanağı olmayan bir varsayım dizisidir ve “ilerici” gibi önemli bir fikri tanımlamaz. Net ve özel olun. İster kısa bir hikaye yazın ister bilimsel bir makale, boş genellemeleri ve genel ifadeleri içerikten çıkarmanız yazınızın daha güzel olmasını sağlayacaktır.

  • Bunu yaratıcı yazılarınıza da uygulayın. Herhangi bir şeyi incelemeden varsayım yapmayı kendinize izin vermeyin. Örneğin eğer kadın bir karakter hakkında bir hikaye yazıyorsanız bu karakterin otomatik olarak bir erkekten daha duygusal olacağını ya da daha kibar ve nazik olmaya yatkın olacağını farz etmeyin. Bu tarz incelemeden düşünme sizi belirli bir yaratıcılık döngüsünde tutar ve gerçek hayatı yansıtan çeşitli olanakları keşfetmenizi engeller.

7Söylediğiniz şeyi destekleyin. İddialarınız için delil sunmadan spekülasyon yapmayın. Yaratıcı yazı ifadelerinde bu “anlatmayın, gösterin” kuralına benzerdir. Güçlü bir polis toplumu olmadan bunu söylemeyin çünkü bunun bozulacağını biliyoruz. Bu neden doğru? Deliliniz nedir? İfadelerinizin arkadasındaki düşünceyi açıklama okurlarınızın ne hakkında konuştuğunuzun biliyor olduğunuzu görmesini sağlayacaktır. Ayrıca size katılıp katılmadıklarına karar vermelerine de yardımcı olacaktır.

8Dikkatli bir şekilde mecazlar ve benzetmeler kullanın. İyi bir mecaz ya da benzetme yazınıza güç ve canlılık katarken; kötü olanlar yazınızı bebek kadar güçsüz yapabilir (bu arada bebek bir benzetme). Mecaz ve benzetmelerin haddinden fazla kullanımı da söylediğiniz şeye emin olmadığınızı ve düşüncelerinizi açıklamak için tasvirlere güvendiğinizi gösterir. Ayrıca gerçekten hızlı bir şekilde klişeleşmiş bir hale gelebilirler.

  • “Karışık” bir mecaz; bir anlam ifade etmesinler diye iki mecazı karıştırır. Örneğin; “Köprüye geldiğimizde onu yakacağız” iki yaygın mecazı karıştırır. “Köprüye geldiğimizde onu geçeceğiz” ve “Köprüleri yakma”. Bir mecazın nasıl olacağından emin değilseniz araştırın – ya da hepsini atlayın.

9Kuralları ihlal edin. En iyi yazarlar sadece kuralları takip etmezler – onlar ne zaman ve nasıl kuralları ihlal edebileceklerini bilirler. Geleneksel dil bilgisinden yukarıdaki yazı tavsiyelerine kadar her şey, eğer haddinizi aşmanın parçanızı geliştireceğini biliyorsanız bunu kavramanız içindir. Kilit nokta; yeteri kadar net ve iyi bir şekilde yazabildiğiniz sürece kuralları bilerek ve isteyerek ihlal edebilmenizdir.

  • Her şeyde olduğu gibi, aşırıya kaçmadan ılımlılık kilit noktasıdır. Etkili bir giriş yapmak için retorik bir soru kullanmak etkileyici olabilir. Altı tane retorik soru dizisi kullanmak hızlı bir şekilde bu etkiyi yok edecektir. Ne zaman ve neden kuralları ihlal edeceğiniz konusunda seçici olun.

10Düzenleme, düzenleme, düzenleme. Düzenleme yapmak yazının en temel kısımlarından biridir. Bir parça yazıyı bitirdikten sonra bir gün ara verin ve sonra yazınızı daha iyi bir hale getirmek amacıyla kafa karıştırıcı olan noktaları yakalamak ve bütün paragrafları parça parça ayırmak için parçayı canlı gözler ile tekrar okuyun. Bunu da tamamladıktan sonra tekrar ve tekrar okuyun.

  • Bazı kişiler “düzenleme” ile “düzeltme”yi karıştırıyor. İkisi de önemlidir, ancak düzenleme içeriğinizin ne olduğuna ve nasıl işe yaradığına odaklanır. Eğer fikirlerinizin daha açık ya da daha etkili bir şekilde sunulması gerektiğini fark ederseniz değiştirmek istemediğiniz belirli ifadelere ve kelimeleri çok takılı kalmayın. Düzeltme daha teknik bir iştir ve gramer, imla, noktalama işaretleri ve düzen hatalarını yakalar.

Kaynak

Esra Kocaman.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir