Mutlu Olmak

Mutlu olmak kolay bir hedef değildir ancak bulunması zor gibi göründüğünde ilerleme kaydetmekle alakalıdır. Mutlu olmak tatmin olma duygusu, memnuniyet, bir eğlence hissi ve bütün problemlerinize rağmen hayatın anlamlı olduğu hissine sahip olmak anlamına gelir. Mutluluk demek direk rahat ve konfor sahibi olmak demek değildir. Hiç kimse her zaman mutlu değildir ancak bazı bireyler diğerlerinden daha şanslıdır. Araştırmalar gösteriyor ki mutluluğun servet, mal mülk ya da konfor ile çok az ilgisi var. Peki bu mutluluk ne ile ilgili? Daha mutlu olmak hakkında öğrenmek için okumaya devam edin.

Mutlu Bir Görüş Geliştirme

1Düşüncelerinizi değiştirin. İnsanlar olumsuz şeyleri hatırlamaya ve olumsuz şeyleri hatırlamaya doğal bir eğilim içindedir. Ancak beynimizin işleyişini istediğimiz düşüncelere adapte edebilmekteyiz. Yani düşüncelerimizle beynimizi yönetebilmekteyiz. Kendinizi geliştirerek daha mutlu olma yolunda önemli adımlar atabilirsiniz.

  • Farkındalık kazanmaya çalışın. Beyninizi pozitif düşüncelerle meşgul edin. Sizi mutlu edecek etkileri görebilmek için sürekli pozitif şeyler üzerine düşünün, araştırın, çalışın. Kendinizi diğerleriyle kıyaslamadan o anki tecrübelerinize odaklanın. Kendinizi yargılamayın.
  • Meditasyon yapın. Dua etmek ve yoga yapmak gibi meditasyon içerikli aktiviteler beyninizin “insula” adı verilen bölümünü etkiler. Bu bölüm empati ve diğerlerine karşı anlayış tecrübelerinizi kontrol etmektedir. Empati kurabilmek size daha mutlu olacağınız bir hayat sağlamaktadır.
  • Küçük tecrübelere değer verin. Güzel bir anın fotoğrafını çekin. Bir yazı yazın, Facebook’ta bir yazı paylaşın ya da kısa bir video çekin. Güzel güneşli günlerin kıymetini bilin. Bir arkadaşınızdan gelen iltifatı kabul edin.
  • Biraz gülümseyin, şarkı söyleyin. İnsanlara teşekkür edin.

2Her zaman pozitif olmaya çalışın. Eskilerden gelen “Ne için bakarsan onu bulursun.” sözü doğrudur. Başlayın. Bu sayede her anınızda, en kötü görünen durumda bile iyiyi aramayı bir alışkanlık haline getireceksiniz. Bu sadece mutluluk için değil sağlık için de önemli bir noktadır, bağışıklık sisteminiz güçlenir.

  • Zor durumları ve problemleri öğrenme fırsatı olarak görün. Bu gibi durumlar bizi mutlu olmaktan alıkoyabilirler, iyi tarafını görmemizi engelleyebilirler. Ancak bu durumları gelecek yaşantımız için birer tecrübe olarak görmek en iyisidir.
  • Düşüncelerinizden ve hayallerinizden vazgeçmeyin.
  • Pozitif noktalar üzerine odaklanmak şokları daha çabuk atlatmanıza yardımcı olacaktır.

3İyimser olmaya çalışın.Piyangoyu kazanmak neden insanları mutlu etmez? 1970lerde yapılan araştırmalar, piyangoyu kazanan insanların önceden olduklarından daha mutlu olmadıklarını ortaya koymuştur.  Bu duruma hedonik adaptasyon denir. Yani her birimiz geri döneceğimiz bir “mutluluk” taban çizgisine sahibiz.. Hangi olayların meydana geldiği önemli değildir. İyi ya da kötü, olayların mutluluğumuz üzerindeki etkisi geçicidir ve mutluluk hızla temel seviyeye geri dönme eğilimindedir. Bazı insanlar başkalarından daha yüksek düzeyde bir temel mutluluk seviyesine sahiptir ve bu seviye kısmen genetik olarak aktarılan bir seviyedir. Ancak aynı zamanda düşünme şekliniz de bu seviyeyi etkiler.

  • Hepimizin içinde aynı şeyi isteyen bir güç vardır, bir amaca sahip olmak: Olumlu düşünme, benlik saygısının ve genel yaşam doyumunun önemli bir bileşenidir. İyimserlik ayrıca kişisel hayatınızdaki ve iş ortamındaki ilişkilerinizi daha iyi hale getirmenizi sağlar. İyimserlik sadece olumlu beklentilerden ibaret değildir, karşılaştığınız her şeyi yorumlamanın bir yoludur. Karamsarlık, dünyayı değişmez iç terimlerle açıklamaktır: “Her şey berbat”, “Bunu değiştirmek için hiçbir şey yapamam”, “Hepsi benim suçum” dediğinizde siz de karamsarlık yapmış olursunuz.
  • İyimser bir bakış açısı geliştirmek, kendiniz ve dünyanız hakkında sınırlı ve esnek düşünmek demektir. Örneğin, karamsar bir bakış açısına örnek olarak: “Matematikte çok kötüyüm. Yarın testi geçemeyeceğim. Belki de çalışmayıp yalnızca televizyon izlemeliyim.” Bu ifade, matematik becerilerinin çalışarak geliştirebilir bir yetenek gibi görmek yerine, zorluğunun değişemez olduğunu ileri sürmektedir. Böyle bir bakış açısı, yalnızca sizin çalışma isteğinizi köreltir; çünkü çalışmanın bir anlamı yokmuş gibi hissedersiniz- aslında yalnızca temelde kötü bir matematik öğrencisiniz. Böyle düşünmek size hiçbir şey kazandırmayacaktır.
  • İyimser bir bakış açısı, “Yarın sınavımın iyi geçip geçmeyeceğinden emin değilim, ama yine de elimden gelenin en iyisini yapabilirim ve bunun için şuan elimden geleni yapacağım” gibi şeyler söylemektir. İyimserlik zorlukların gerçekliğini inkar etmez, ancak karşılaştığınız zorluklara farklı yaklaşımlar ve yorumlar getirmenizi sağlar.
  • “Körü körüne iyimserlik” kötümserlikten daha sağlıklı bir yaklaşım değildir. Kendi yetenekleriniz konusunda iyimser olduğunuz için hazırlıksız ya da eğitim almadan skydiving yapmak, yaralanmaya ve ölüme neden olabilecek kötü bir fikirdir. Gerçek iyimserlik durumların gerçekliğini kabul etmeniz ve onlarla yüzleşmenizdir.

4Sık sık minnettarlık gösterin.Birçok araştırma, minnettarlık göstermenin (şükretmenin) iyi bir yaklaşım olduğu yönündedir. Anksiyete ve depresyonu azaltır, daha pozitif olmanıza, başkalarıyla olan ilişkinizi güçlendirmenize ve merhametli olmanıza yardımcı olur. Aynı zamanda yapılan araştırmalar bunun mutluluk duygusunu tetiklediğini de göstermiştir.

  • Bazı insanlar doğal olarak “davranış olarak minnet duyma” konusunda daha yatkın bir kişiliğe sahiptir. Bununla birlikte, insanlar kendine özgü minnet (şükran) duygusu ne kadar yüksek veya düşük olursa olsun bir “şükran tutumu” geliştirmesi için eğitilebilirler.
  • Onlardan bir şey almayı ‘zaten hak ettiğiniz’ yönünde bir tutum geliştiren insanlardan uzak durun. Bu, saygısız davrandığınız veya kötü davrandığınız anlamına gelmez, bu, insanları özel çıkarlarınız olmadan ve bir hak talep etmeden kabul ettiğiniz anlamına gelir.
  • Gün boyunca sizi gülümseten küçük ve neşeli şeyleri biriktirin. Başladığınızda bunların giderek çoğaldığını göreceksiniz. Bunu bir günlük tutup yazarak yapabilirsiniz. Örneğin, yolda kötü trafik yoksa ve şahane bir kahvaltı yaptıysanız, arkadaşınız parkta yürümek için köpeğinizi sizin için dışarı çıkardıysa, köpeğinizle parkta oynadıysanız… Bunlar birlikte muhtemelen minnettar olmak için düşündüğünüzden daha çok şeyiniz olduğunu göreceksiniz.
  • Minnettarlığınızı başkalarıyla paylaşın. Teşekkür etmek gibi kısa bir cümle bile bir başkasının hayatında olumlu bir değişim olabilir. Aynı zamanda duyduğunuz minnettarlığı başkalarıyla paylaşmak, ne için şükrettiğinizi hatırlamanıza yardımcı olur.
  • İyi şeylerin içeri girmesine izin verin. İyi bir şey olduğunda not etmeniz yeterli değildir. Gerçekten onları düşünmek için zaman ayırın ve bu deneyimleri hafızanıza iyice kazıyın. Bilinçli bir şekilde kendinize “Harika bir an ve bunun için ne kadar minnettar olduğumu hatırlamak isterim” deyin, bu sayede anılarınızı üzerinden çokça zaman geçtiğinde bile hatırlayabilirsiniz.

5Temel değerlerinizi belirleyin. Temel değerleriniz kendiniz, yaşamınız ve çevrenizdeki dünya hakkındaki düşüncelerinizi belirler. Bu değerler karar verme mekanizmanızı belirler. Ruhsal olabilirler ya da olmayabilirler, ancak hayata bakış açınızın temelini oluşturan şeylerdir. Örneğin, bu temel değer “mükemmelliğe bağlılık” veya “aileye olan bağlılık” veya “daha yüksek bir güce inanç” olabilir. Değerleriniz ne olursa olsun, araştırmalar, hayatınızı yaşamadığınızda, ya da ” Değer-uyumlu ” yaşadığınızda, değerlerinize uygun olarak mutsuz ve memnuniyetiz olursunuz.

  • Araştırmalar, değerlerinizin bilinçli olarak farkında olduğunuzda, onlara uygun davranma ihtimalinizin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Biraz zaman ayırın ve hayatınızda en önemli ve anlamlı olan şeyin ne olduğunu düşünün. En mutlu veya en tatmin olduğunuz zamanları ve bu durumları meydana getiren ortak faktörlerin neler olduğunu düşünebilirsiniz.
  • Çoğu zaman, çalışanların işlerinden duydukları memnuniyetsizlik, işler ile temel değerlerinin arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanıyor bile olabilir. Şirketiniz yaptığınız şeyleri sizinle aynı değerler çerçevesinde değerlendirmediğinde, çalışmanızın beğenilmesi bile sizi mutsuz edebilir.

6“Olabilecek en iyi siz”i zihninizde görselleştirin.Yapılan araştırmalarda bu egzersizin, mutluluk ve refah duygularınızı arttırdığı gösterilmiştir. Egzersiz iki temel adımdan oluşur: Hedeflerinize ulaştığınızda “gelecek” in nasıl göründüğünü görselleştirmek ve sizi istediğiniz yere götürmek için kullanmanız gereken (veya öğrenmeniz gereken) özellikleri tanımlamak.

  • Gelecekte, olmak istediğiniz yere geldiğinizde kendinizi hayal ederek başlayın. Birkaç hedef belirleyin ve bunlara eriştiğinizi düşünün. Hedeflerinizin kişisel olarak anlamlı olduklarından, dışarıdan gelen beklentileri yansıtmadıklarından emin olun.
  • ‘Gelecekteki siz’i hayal edin. Başarının neye benzediğine dair tüm ayrıntıları düşünün. Örneğin, hayaliniz her zaman bir müzisyen olmak olsaydı, başarı sizin için nasıl görünürdü? Ne kadar çalışıyorsunuz? Kiminle çalışıyorsunuz? Ne yaratıyorsunuz? Çalışmanız hakkında ne düşünüyorsunuz?
  • Bu senaryonun tüm ayrıntılarını yazın. Ardından, sizi oraya hangi özelliklerinizin götüreceğini düşünün. Örneğin, başarılı bir müzisyen olmak, muhtemelen azim, yaratıcılık, sabır ve enerji gibi şeyleri gerektirir.
  • Bu özelliklerden hangilerine zaten sahip olduğunuzu düşünün. Hali hazırda sahip olduklarınız sizi şaşırtabilir ve ve gerçekleştirmek için size motivasyon sağlayabilir. Daha fazla gelişime ihtiyaç duyan özellik veya becerilerinizi fark ettiğinizde, bunları geliştirmenin yollarını düşünün

7Kendinize merhamet gösterin.Kendinizi yenmeye çalışmak veya olumsuz düşüncelere kapılmak, zayıf ve mutsuz hissetmenize neden olabilir. Olumsuz düşünceler veya suçluluk duygusu size bir şey kazandırmayacaktır; aksine sizi gelişmekten ve öğrenmekten alıkoyacaktır. Bunun yerine, kendinize de bir arkadaşınıza göstermek zorunda olduğunuz aynı iyilik ve cömertliği gösterin.

  • Sizi strese sokan faktörleri öncelik sırasına koyun ve en kısa zamanda kontrol altına alın. Nefes egzersizleri yapın ve gün içinde yeterince dinlenin. Günde birkaç dakika bile stresi kontrol altına almak konusunda bir fark yaratabilir. Daha güçlü ilişkiler ve daha iyi kariyer de dahil olmak üzere başarıya götüren hedefler / seçimler yapabilmek istiyorsanız, sağlığınız için daha fazla şey yapın. “Bugün kendim olduğum için kendimi kabul ediyorum” ya da “Ben sevgi ve saygıya layık bir insanım” gibi olumlamalarla güne başlayın.
  • “Öz-merhamet” i tetikleyen bu olumlamaları kısa aralıklarla gün boyunca kendinize tekrarlayın. Örneğin, gerçekten işiniz için çok uğraşıyorsanız, bunalmış veya yetersiz hissedebilirsiniz. Neden böyle hissettiğinizi kabul etmek için kendi kendinize “şuan stres altındayım çünkü bugün yapacak çok işim var’’ diyebilirsiniz. Sonrasında, herkesin bu duyguları zaman zaman deneyimlediğini kabul edin: “Bunu hisseden yalnızca ben değilim. Bu yaşadığım doğal bir his. “Sonunda, kendinize olumlu bir şey söyleyin ve kendinize merhamet gösterin. Kendinize “Bu işi halledebilirim. Odaklanabilirim ve çok çalışabilirim. Bu takımda değerli biriyim” demek yardımcı olacaktır.
  • Olumsuz düşüncelere meydan okuyun. İnsanlar sıklıkla kendilerinin en kötü eleştirmenleridir. İstemsizce kendiliğinden eleştiriye kapılmak oldukça kolaydır. Bunun yerine, motivasyonunuzu düşüren bu olumsuz düşüncelerle savaşmalısınız. Örneğin, bir diyet yapıyorsanız, ancak sinemada biraz patlamış mısır yediyseniz, kendi kendinize “Ben patlamış mısır yedim. Ben bu diyette bir başarısızlık yaşıyorum ” diyerek kendinizi eleştirebilirsiniz. Bu olumsuz eleştiri yerine: “Patlamış mısır yedim ve bu sağlıklı beslenme planımın bir parçası değildi. Bu bir başarısızlık değildir ve ben de bunu yaptığım için başarısız değilim. Günün geri kalanında ne yediğim konusunda daha dikkatli olacağım.” diyerek olumsuz düşüncenize meydan okuyabilirsiniz.

8Geçmişte yaşadığınız travmaları atlatın.Kendinizi kötü hisseden ve ya üzgün halde buluyorsanız, geçmişte sizi hala etkisi altında tutan bazı sorunlar yaşamış olabilirsiniz. Amerika Birleşik Devletleri raporuna göre her 10 saniyede bir çocuk istismara uğramaktadır ve bu rapor sadece bilinen istismar verilerine dayanarak oluşturulmuştur. İstismar ve diğer travmatik çocukluk deneyimlerinin birçoğu yetkililere bildirilmemektedir. Geçmişte yaşanan bir travma ya da sevilen birinin ölümü ya da kötü bir ayrılık gibi acı verici durumlar, hafif veya şiddetli depresyona neden olabilir.  Kendinizi daha mutlu etmek için aklınıza her şeyi denediyseniz bile bu durumla başa çıkmanız için bir şansınız var.

  • Böyle bir imkanınız varsa, lisanslı bir profesyonelden danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. Danışman, geçmiş travma ya da acı dolu hatıralarla sağlıklı ve güvenli bir şekilde başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Danışmanınız sizin durumunuz için uygun bir anti-depresan ilaç (durumunuza göre geçici veya uzun süreli olarak kullanılabilir) önerebilir. Yardım istemekte hiçbir yanlışlık yoktur! Bir danışmandan yardım alma konusunda gerçekten utanıyorsanız ya da kendinizi bu konuda güvende hissetmiyorsanız, psikolojik danışmanların çok sıkı gizlilik yasalarına bağlı olduklarını bilmelisiniz. Sizin ve danışmanınızın veya doktorunuzun dışında tedavi gördüğünüzü kimsenin bilmesi gerekmez. Geçmiş travmaların üstesinden bir danışmanla birlikte gelmek bazen sizin için zor olabilir, ancak uzun vadede yaşam kalitenizi büyük ölçüde artıracaktır.
  • Birçok topluluk ve üniversite, düşük maliyetli halk klinikleri aracılığıyla tedavi imkanları sunmaktadır. Böyle bir seçeneğiniz olup olmadığını öğrenmek için bölgenizdeki üniversite ve topluluklarla iletişime geçerek kontrol edebilirsiniz.
  • Travma için yaygın tedaviler arasında bilişsel-davranışçı terapi, konuşma terapisi, maruz kalma terapisi ve farmakoterapi bulunmaktadır. Bu terapiler maruz kaldığınız durumlara yeni düşünme ve yanıt verme yollarını öğrenmenize ve duygularınızı kontrol altında tutmanıza yardımcı olabilir.
  • Profesyonel danışmanlık hizmetlerinden faydalanma imkânınız yoksa kendi kütüphanenize yardımcı olabilecek kitaplar ekleyebilirsiniz veya duygularınız hakkında güvendiğiniz biriyle konuşabilirsiniz. Profesyonel destek alamayan insanlar sıklıkla dini merkezlere ve destek gruplarına ücretsiz destek almak için başvururlar. Genellikle sadece sevdiğiniz ve güvendiğiniz biriyle konuşma eylemi bile kendi kendinizi iyileştirmenin bir yoludur.

9Bir telefonla yardım hattına başvurun.İşler gerçekten kötüye gittiyse, arayabileceğiniz birkaç ücretsiz, anonim telefon hattı vardır. Boşluktaysanız veya sadece nasıl toparlayacağınızı bilmiyorsanız bu yardım hatları size yardımcı olabilir. Çoğu zaman bu telefon hatları sizi sorununuza bağlı olarak bölgenizdeki yerel zihinsel sağlık kaynaklarına yönlendirir. Biriyle konuşmaya ihtiyaç duyduğunuzda, bu hatlarla gerçekleştireceğiniz konuşmanın anonim ve gizli olduğunu unutmayın. Hattın diğer ucundaki kişi yardıma ihtiyacınız olduğunda hep orada olacaktır.

  • Ruhsal Bunalım Danışma – Alo 182

Kaynak

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir